Sincan Cumhuriyet Başsavcısı Murat Gökçe, eski Deniz Feneri soruşturması savcıları hakkındaki ‘resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma’ iddialarıyla ilgili soruşturmayı tamamlayarak iddianameyi hafta sonu Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. İddianamenin bugün Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaştığı tahmin ediliyor.
Başsavcı Gökçe, iddianamede 3 savcı hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince ayrı ayrı soruşturma açılmasını istedi. Mahkeme, iddianameyi inceledikten sonra kararını vererek Yargıtay’ın ilgili ceza dairesine gönderecek.
HSYK Kanunu gereğince yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianameye göre; Savcı Nadi Türkaslan Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı gizlemekten ‘resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanmak’tan (Türk Ceza Kanunu’nun 5237 nolu kanunun 204 / 2, 212, 257 ve 53 /1’inci maddeleri ile) suçlandı.
Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz hakkında da görevi kötüye kullanmaktan (5237 nolu kanunun 257 ve 53 /1’inci maddeleri) dava açılması talep edildi.
Karar Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. Sincan Ağır Ceza Mahkemesi, son soruşturma makamı olarak dava açılıp açılmamasına karar verecek. Eğer sözkonusu mahkeme dava açılması yönünde karar verirse savcılara yargı yolu görünecek.
Dava süreci gerçekleşirse; Savcı Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz 1’inci sınıf savcı statüsünde oldukları için bizzat Yargıtay tarafından yargılama işlemleri yürütülecek.
Türkaslan, ‘resmi belgede sahtecilik’ten 3 yıldan 8 yıla kadar hapis istemiyle ‘görevi kötüye kullanmak’ iddiasıyla da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis talebiyle yargılanacak. Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz ise ‘görevi kötüye kullanmak’ iddiasıyla da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis talebiyle yargılanacaklar.
SAVCILAR TCK’NIN HANGİ MADDELERİNE GÖRE SUÇLANDI?
Kanun No. 5237
Resmî belgede sahtecilik
MADDE 204.
2. Fıkrası:
Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmî bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmî belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
MADDE 212.
1. Fıkrası:
Sahte resmî veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması hâlinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur.
Görevi kötüye kullanma
MADDE 257.
1. Fıkrası:
Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma
MADDE 53.
1. Fıkrası:
Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;
a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan,
c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tâbi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,
Yoksun bırakılır.
SORUŞTURMA İZNİ HSYK’DAN
Zahid Akman ile Zekeriya Karaman’ın avukatlarının HSYK’ya yaptığı şikayetle, mahkeme şüphelilerin mal varlıklarına el konulma talebini reddetmesine rağmen, mahkemenin kararı kapatılarak el koyma işlemini gerçekleştiği ortaya çıkmıştı.
HSYK 2. Dairesi, şikayet üzerine dosyadan el çektirilen Türkaslan, Yaren ve Tamöz hakkında soruşturma izni vermişti.
BELGEDE YAPILAN TAHRİFAT
CHP İLE YAKIN DİRSEK TEMASI İDDİASI
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, neredeyse her hafta Ankara Adliyesi’ne giderek Deniz Feneri soruşturmanın eski savcısı Türkaslan’la görüştüğü iddiaları da basına yansımıştı. Bu görüşmelerde ikilinin neler konuştuğu bilinmiyor.
Ancak ikilinin bu kadar sık sık bir araya gelmiş olmaları, eski savcının ‘CHP’nin istekleri doğrultusunda dosyayı tekemmül ettiği’ kuşkularını doğurmuştu.
HABER 7